.Güneşi Gördüm, 2009 yapımı bir Türk filmidir ve yönetmenliğini Hüseyin Karabey üstlenir. Film, Türkiye'nin güneydoğusundaki bir köyde geçer ve savaşın getirdiği travmaları, adalet ve insanlık hali üzerindeki etkilerini merkezine alır. Zeynep ve polis memuru Rıza'nın hikayesi etrafında dönen anlatımı, toplumsal sorunlar ve insan ilişkileri hakkında derin bir düşünme fırsatı sunar. Film, birçok festivalde ödüller kazanmış, geniş bir izleyici kitlesine ulaşmıştır. Derinlikli karakterleri ve dokunaklı sahneleri ile izleyenlerin kalbine dokunan bir yapımdır. Toplumsal eleştirisi ve duygu yüklü sahneleri ile izleyicilere unutulmaz anlar yaşatmaktadır.
Filmde yer alan başlıca oyuncular arasında Demet Evgar (Zeynep) ve Engin Günaydin (Rıza) öne çıkar. Demet Evgar, Türk sinemasının tanınmış isimlerinden biri olup, karakterine derinlik katarken, duygusal sahnelerdeki performansı ile izleyicilerin takdirini kazanır. Engin Günaydin ise Rıza karakteri ile adalet ve vicdan temalarını derinlemesine işler. Her iki oyuncunun da performansı, izleyicinin hikayeye olan bağlılığını artırır. Yan karakterlerde de yer alan oyuncular, hikayenin zenginliğini artırarak, köydeki yaşamın gerçekçi bir yansımasını sunar.
Film, savaşa ve onun getirdiği travmalara dair derin bir bakış sunar. Ana fikri, adalet arayışı ve insanlığın kaybolma noktasındaki umududur. Zeynep'in hikayesindeki çatışma, bireylerin savaş sonrası toplumsal hayatta nasıl bir araya gelebileceğini ve geçmişle yüzleşmenin önemini gösterir. İzleyicilere, hayatın ne kadar zorlu olduğunu ancak insan ilişkilerinin ve umudun bu zorluklara karşı direnç göstermeye yardımcı olduğunu hatırlatır. Aynı zamanda, film, toplumun adalet anlayışını ve insan olmanın getirdiği sorumlulukları sorgulayan bir yapıya sahiptir. Bu yönüyle, yalnızca bir bireyin hikayesi değil, tüm bir toplumun hikayesidir.
Film, gerçekçi bir atmosfer yaratmak için doğal ışık kullanımı ve sade çekim teknikleri ile dikkat çeker. Kamera açıları, izleyicinin karakterlerin duygusal anlarına daha yakın olmasını sağlar. Doğanın ve köy yaşamının betimlemeleri, savaşın getirdiği yıkım ile tezat oluştururken, film boyunca kullanılan melankolik müzikler, duygusal derinliği artırmaktadır.