Semih Kaplanoğlu'nun yönetmenliğini üstlendiği 'Babam ve Oğlum', 1970'lerin Türkiye'sinde geçen, duygusal ve derin bir düşünsel yolculuğa davet eder. Film, dönemin politik çalkantılarını, bir baba ve oğul arasındaki karmaşık ilişkiyi bir arada ele alır. İzleyiciler, karakterlerin içsel çatışmalarına tanık olurken, geçmiş ile günümüz arasında gidip gelir. 'Babam ve Oğlum', sadece bir aile hikayesi değil, aynı zamanda Türkiye'nin toplumsal ve siyasi yapısına dair bir eleştiridir. Bu derinlikteki yapım, izleyicileri Türk sinemasının önemli eserleri arasında bir yolculuğa çıkarır.
Filmde Türk sinemasının önemli isimleri yer alır. İsmail Hacıoğlu, genç Ömer rolüyle dikkat çekerken, Şener Şen, Sadık karakterinde derin bir performans sergiler. Ayrıca, filmde Şükran Ovalı, Binnur Kaya ve Tuncel Kurtiz gibi isimler de yer alarak, karakterlerin zenginleşmesine katkıda bulunur. Her biri, filmdeki temasal derinliği artırarak, izleyicinin duygusal bağ kurmasına yardımcı olur.
Babam ve Oğlum, aynı zamanda babalık, fedakarlık ve sevgi temalarını da işler. Filmin ana fikri, aile içindeki sevgi ve bağlılığın, zor zamanlarda bile nasıl birleştirici bir güç olduğunu göstermektir. Sadık ve Ömer arasındaki ilişki, birbirlerine duyduğu sevgi ile birlikte, geçmişteki hatalar ve pişmanlıklar ile şekillenir. Bu durum, izleyiciye aile bağlarının ne denli önemli olduğunu, zorluklar karşısında sevginin daha da güçlendiğini anlatır. Ayrıca, film toplumsal değişimin ve bireylerin bu değişim içerisindeki yerlerinin sorgulanmasını da kağıda döker.
Film, geniş açılı çekimleri ve doğa manzaraları ile dikkat çekerken, karakterlerin içsel dünyasına yönelik yakın planlar ile dramatik bir etki yaratır. Renk paleti, dönemin ruhunu yansıtacak şekilde düzenlenmiştir. Gelişen olaylar, seyircinin duygularını etkileyen bir görsel anlatımı destekler.