Ayla, 1950’lerin Kore Savaşı sırasında yaşanan gerçek bir hikayeyi merkezine alır. Türk bir askerin, savaşın kıyıcılığında küçük bir Koreli kızı bulması ve aralarında gelişen derin ilişkiyi konu alır. Film, sadece bir savaş filmi değil, aynı zamanda insanlığın sıcaklığını ve bağlılığını vurgulayan bir yapıt olarak öne çıkar. Aşkın en sıkıntılı zamanlarda bile nasıl yeşerebileceğini gösteren Ayla, tüm dünyadan izleyicileri etkilemeyi başarır ve insanların ruhuna hitap eder. Yönetmen Can Ulkay'ın başarılı anlatımı ve güçlü oyunculuklarla bezeli bu film, izleyenlerin kalplerinde uzun süre yankılanır.
Filmde başrolü üstlenen İsmail Hacıoğlu, Süleyman karakterindeki derin duyguları başarıyla yansıtır. Ayrıca, küçük Ayla karakterini canlandıran kimseye unutulmaz bir performans sergileyerek izleyicilerin kalplerinde yer edinir. Diğer karakterlerin de yetenekli oyuncularla hayat bulduğu film, güçlü bir cast listesine sahiptir. Engin Günaydin, İsmail Hacıoğlu gibi deneyimli oyuncular ile bu akıcı dramatik anlatımda Zahide Kadir, Erdal Beşikçioğlu gibi isimler de katkı sağlar.
Ayla, bireylerin savaş ve çatışma dönemlerinde bile insanlıkları ile nasıl başa çıktıklarını araştırır. Film, savaşın yarattığı yıkımla birlikte sevgi ve bağlılığın ne denli önemli olduğunu gösterir. Aynı zamanda, kültürel farklılıkların bir kenara bırakılabileceğini ve insan ilişkilerinin nasıl güçlü bağlar kurabileceğini ortaya koyar. Ayla ve Süleyman'ın öyküsü, sevgi dolu bir ailenin özlemini, kaybetmenin acısını ve dostluğun değerini de sorgular. Bu film, sadece bir savaş hikayesi değil, aynı zamanda insani duyguların özünü anlatan bir başyapıttır.
Film, göz alıcı görselliği ile dikkat çeker. Doğal manzaralar ve savaşın yıkıcılığı, sanatsal bakış açısıyla bir araya gelir. Renk tonu ve ışık kullanımı, duyguların derinliğini güçlendirir. Kamera açıları, seyirciyi olayların içine çekerken, sürekli değişim göstererek karakterlerin ruh hallerini anlamayı kolaylaştırır.