A24 yapımı olan Midsommar, 2019 yılında Ari Aster tarafından yönetilmiştir. Film, sevgilisinin intiharı sonrası derin bir acı yaşayan Dani'nin, arkadaşlarıyla birlikte gizemli bir İsveç köyüne düzenlediği yaz tatilini konu alıyor. Başlangıçta sade ve eğlenceli görünen bu tatil, kısa sürede karanlık ve korkutucu bir hal alır. Midsommar, görselliği, atmosferi ve karakter derinliği ile benzeri filmlerden ayrılır. İzleyici, film boyunca hem Dani'nin ruhsal yolculuğuna hem de dışarıdan gelenlerin köyün içindeki ritüellere dönüşümüne tanıklık eder. Film, izleyiciyi düşündüren ve sorgulatan yapısıyla dikkat çeker.
Florence Pugh, Dani karakteriyle gösterdiği performansla dikkat çeker; onun yas sürecini ve kayıpla başa çıkma mücadelesini derinlemesine işler. Jack Reynor, Christian rolünde Dani'nin sevgilisi olarak karşımıza çıkar ve karakterinin anlayışsızlığı ile filmdeki başlıca çatışmayı oluşturur. William Jackson Harper, Josh karakteri ile dikkat çekerken, Vilhelm Blomgren ve Isolde Chae-Lawrence, festivalin yerel halkını temsil eder. Her oyuncunun performansı, filmdeki gerilim ve rahatsızlığın artmasında büyük rol oynar. Yapım, oyunculuklarıyla da öne çıkarak izleyicide güçlü duygular yaratır.
Midsommar, temel olarak kayıptan doğan acı ve yabancılaşma temalarını işler. Dani'nin deneyimleri, yalnızlık ve derin bir bağın kaybı ile şekillenirken, izleyici bunun insani ilişkilerin ne kadar karmaşık olabileceğini gözlemleriyle hisseder. Aynı zamanda kültürel farklılıkların ve toplumsal ritüellerin insana nasıl etki edebileceğine dair bir yorum yapar. Film, bireyin içsel çatışmalarını ve karanlık tarafını keşfederken, aynı zamanda insanın ait olduğu yerin önemini de sorgulattırır. Bu bağlamda, ana mesajlarından biri, bireyin yalnız kalmasının ve kaybın, insan ilişkilerini nasıl dönüştürebileceği üzerinedir.
Midsommar, etkileyici sinematografisiyle öne çıkar. Görüntü yönetmeni Pawel Pogorzelski, film boyunca geniş açılar ve doğal ışık kullanarak izleyiciyi festivalin büyülü atmosferine çekmeyi başarır. Renk paleti, yaz ortasında geçen bir hikaye olmasına rağmen karanlık bir tını taşır. Filmin görsel tasarımında kullanılan canlı renkler, izleyicinin ruh halini etkileyecek şekilde düzenlenmiştir. Ayrıca, çekim açıları ve iç mekanlar, izleyicide yalnızlık ve korku hissi uyandıracak şekilde senkronize edilmiştir.